İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 61’inci günde devam ederken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, elindeki en güçlü diplomatik araç olarak kabul edilen yola başvurdu.
BM Güvenlik Konseyi’ni uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturan İsrail-Filistin krizi konusunda harekete geçmeye çağıran Guterres, “Genel Sekreter, kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunabilir” hükmünü içeren BM Şartı’nın 99. maddesini devreye soktu.
Guterres’in Sözcüsü Stephane Dujarric yaptığı açıklamada, Guterres’in 1 Ocak 2017’de BM Genel Sekreterliği görevini devralmasından bu yana bu maddeyi ilk kez devreye soktuğunu belirterek, Guterres’in kısa sürede inanılmaz boyutlara ulaşan can kayıpları nedeniyle bu adımı attığını açıkladı.
Dujarric, Guterres’in bu hamle ile taraflar arasında ateşkes talep edilmesi yönünde Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplum üzerinde daha fazla baskı oluşturacağını umduğu aktardı. Dujarric, Guterres’in mektubunda esirlerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmaları gerektiğini vurguladığını belirterek, Gazze Şeridi’nde hastanelerin savaş alanına döndüğünü ifade ettiğini aktardı.
BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze Şeridi’ndeki insani durumu görüşmek için 16 Kasım’da yapılan toplantıda, Malta tarafından sunulan ve Gazze Şeridi’ndeki insani durumla ilgili 4 başarısız girişimin ardından 5’inci karar tasarısı 12 “evet” ve 3 “çekimser” oyla kabul edilmiş, Rusya, ABD ve İngiltere çekimser oy kullanmıştı.
Kararda, genişletilmiş insani duraklamalar, sınırsız yardım dağıtımı, tıbbi tahliyeler ve Gazze’de tutulan esirlerin koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunulmuş, tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka riayet etmesi gerektiğini vurgulanmıştı.