İstanbul Bahçelievler’deki bir klinikte çalışan psikolog H.H.Ö., danışanıyla terapi dışında ilişkiye girdiği ve ardından aralarında çıkan bir tartışma sonrasında hastasının özel bilgilerini arkadaşına ifşa ettiği gerekçesiyle yargılandı. Danışanı olan M.A., terapi sırasında paylaşılan özel bilgilerinin psikolog tarafından arkadaşına Whatsapp aracılığıyla iletilmesiyle durumu öğrendi ve avukatı Mert Can Bozkuş aracılığıyla savcılığa başvurdu.
Savcılık, psikolog H.H.Ö.’nün, “meslek etiğine uygun olmayacak şekilde kişisel verileri üçüncü kişiye paylaştığı” gerekçesiyle suçlandığını belirtti. H.H.Ö., paylaşım yaptığını kabul etse de konuşma bozukluğunun kişisel veri niteliğinde olmadığını savundu.
Mahkeme, H.H.Ö.’yü “mesleğinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Bu tür vakalar, mesleki etik kuralların ve danışan gizliliği prensiplerinin önemini vurgulamak açısından önemlidir. Psikologların etik değerlere uygun şekilde hareket etmesi ve danışanların gizliliğini koruması gerekmektedir.